Valiliğimiz Aile ve Sosyal Politikalar (ASP) İl Müdürlüğü tarafından şehit yakınları ve gaziler onuruna iftar yemeği verildi.
Hakkâri Evi’nde verilen yemeğe Valimiz Sayın Cüneyit Orhan TOPRAK, eşleri Sayın Dr. Funda TOPRAK Hanımefendi, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin TEMEL, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin TOKEL, Dağ ve Komando Tugay Komutan Vekili Albay Umut ÖZTÜRK, Belediye Başkan Vekili Cüneyt EPCİM, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa BALIK, Vali Yardımcıları Bekir ABACI ve Mehmet Nurullah KARAMAN, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi KORKMAZ, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat DİLBEROĞLU, AK Parti İl Başkanı Emrullah GÜR, ASP İl Müdürü Salih KAYA, şehit yakınları ve gaziler ile kurum müdürleri katıldı.
Valimiz Sayın Cüneyit Orhan TOPRAK, masalarını dolaştığı davetlilerle yakından ilgilenerek onlarla bir süre sohbet etti.
Daha sonra Valimiz Sayın TOPRAK ve beraberindeki protokol üyeleri aynı masaları paylaştıkları şehit yakınları ve gazilerle birlikte iftarlarını açtılar.
Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından Hakkâri Müftüsü Faruk GÜRBÜZ tarafından dua yapıldı.
Programda bir konuşma yapan Valimiz Sayın Cüneyit Orhan TOPRAK, "Şehit yakınları ve gaziler onuruna verdikleri iftar programına katılan herkese teşekkür ederek, şehit aileleri ve gazilerle bir arada bulunmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Bazı inceleme ve denetlemelerde bulunmak üzere İlimize gelen 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sayın İsmail Metin Temel’in de programa teşrif etmesinden duyduğu memnuniyetini dile getiren Valimiz Sayın TOPRAK, şunları kaydetti:
''Türk Silahlı Kuvvetleri hangi şartlar altında olursa olsun kendisine verilen görevi hatasız, eksiksiz ve tam olarak yerine getireceğinin örneğini bir kez daha bundan bir kaç ay önce Afrin’de tekrar ispatladı. Aralarındaki sızmış hainleri son bir buçuk iki yıl içerisinde ciddi manada temizleyen ordumuz sayısal olarak belli kayıplar vermekle beraber ki onların orduya faydaları yoktu zararları vardı. Aradan ayrılmış oldular. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz böyle badireler atlatmasına rağmen, gerçekten yabancı bir ülkenin toprağında nerede hangi tehdittin geleceği belli olmayan, hangi ülkelerin orada cirit attığı, menfaat peşinde koştuğu belli olmayan topraklara mükemmel, muhteşem bir planlama ile 2. Ordu Komutanımızın bizzat direktifleri ile operasyon gerçekleştirdi ve en az sayıda şehit vererek binlerle ifade edilen teröristi toprağa gömerek görevlerini tamamladılar. Ben bu konuda da Türk milleti adına, Valiliğimiz adına, Hakkâri halkı adına 2. Ordu Komutanımıza teşekkür ediyorum. Biz ordumuzla Türk Silahlı Kuvvetlerimizle ne kadar övünsek azdır. ''
Şehit aileleri ve gazilerle birlikte olmanın en mutlu anları olduğunu ifade eden Valimiz Sayın Cüneyit Orhan TOPRAK, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sizlerle birlikte olmak bizim en mutlu anlarımız. Vatandaşlarımız, sizler bizler için her şeyden ve herkesten daha kıymetlisiniz. Ben size baktığımda tabi kayıp vermiş olduğunuz ülke adına, vatan toprakları uğruna şehitlerimizi bir nebze de olsa burukluğunu görmekle beraber aynı zamanda da işte bu akşam burada huzur içerisinde onlar sayesinde yemeğini yediğimiz, bir arada bulunduğumuz huzur içerisinde yaşadığımız şehitlerimiz bu topraklara, bu vatana, bu millete, bu bayrağa sunmuş oldukları en önemli kıymetli varlıkları olan canlarını veren şehit yakını olmanın da hepinizde gururunu görebiliyorum aynı anda. Gerçekten bu istense de herkese nasip olamayacak bir mertebedir. Allah tarafından da müjdeleniyor. Peygamberlere komşudur, Peygamberlik makamından sonra en yüce mertebedir. Kaldı ki ayetlerde 'onlara ölüler demeyiniz onlar ölü değildir ama siz bilmezsiniz’ mealinde şehit müessesesinin dinimizce de ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Tabi biz onlara bugüne kadar olduğu gibi ömrümüzün sonuna kadar bizden sonra gelen nesiller de dâhil olmak üzere şükran ve minnet duygusunu hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Çünkü herkes vatana, millete bir şekilde memur olsun, özel sektörde olsun katkı sunmakla beraber, kanını ve canını gazi olarak şehit olarak bu memleket bu millete feda eden şehitlerimiz ve gazilerimizin önünde ne kadar eğilsek azdır. Sizler de onların aileleri olarak bu şerefe bir şekilde ortak oluyorsunuz. Vatanı, bayrağı, ezanı ne kadar kutsal gördüklerinin bir göstergesi. Bir anne bir baba evladını askere gerekirse ya gazi ol ya da şehit ol diye gönderebiliyor. Bunun ne kadar önemli olduğunu takdirlerinize sunuyorum. ''
''Şuan üzerinde bulunduğumuz bu topraklara biz göğsümüzü gere gere bayrağımızı çekiyoruz, Türk bayraklı aracımızla bütün topraklarımızı geziyoruz ve buraya vatan diyoruz'' diyen Valimiz Sayın TOPRAK, şunları söyledi:
''Burada sizin yakınlarınız şehit oldu. Kendiniz gazi oldunuz, kan döktünüz. Bu kanlar ve şehit olanlar sayesinde bu topraklar vatan haline geldi. Bizler de bunun kıymetini bilerek bu kadar büyük bedeli olan bu kadar büyük bedeller ödenen bu topraklara her şeyimizle, tırnaklarımızla sarılarak sahip çıkacağız. Ne bedeller ödenerek sahip olduğunu bilip bu topraklara ona göre davranacağız. Milletimize ve memleketimize de ona göre hizmet edeceğiz. Şehit ve gazilerimize de layık olmaya çalışacağız. Sözle değil hareketlerimiz, davranışlarımızla, çalışmamızla, ahlakımızla memlekete gece gündüz hizmetimizle buna layık olmaya çalışacağız. Ülkemizin dünyada bulunduğu çok özel konumundan dolayı biliyorsunuz yüzlerce yıldır hata binlerce yıldır burada olmamıza hazmedemeyen her türlü şer güçler bizi buralardan geri çevirmek için, geri göndermek için, parçalamak ve bölmek için büyük bir çabanın içerisindeler. Fakat bunun mümkün olmayacağını işte komutanlarımız burada, Mehmetçiklerimiz, polislerimiz, polis özel harekâtçılarımız, güvenlik korucusu kardeşlerimiz halen sizin bu yakınlarınız gibi sizler gibi şu anda 3 bin 500 metrelerden tutunda çok daha alçak ovalara kadar en sarp yerlerden, en düzlük yerlere kadar görevlerinin başlarındalar. Bizim şu anda iftar yaptığımız anda onlar görevlerinin başındalar, nöbetteler. Biz buraya geldiğimiz müddet zarfında da son iki senede çok sayıda şehitler verdik. Gerekirse bundan sonra da gerektiği kadar memleketimizin, vatanımızın, bayrağımızın bekası için birlik, bütünlüğümüz için ne kadar gerekiyorsa o kadar şehit ve gazi vermeye devam edeceğiz. Bunun başka bir yolu yoktur. Bu topraklarda yaşamanın bedeli budur. Bizlere de, vatandaşlarımıza da düşen birlik, beraberliğimizi bozmamaktır.''
Son bir kaç yıldır Hakkâri’deki huzur ortamını herkesin teneffüs ettiğini, gece saat 24.00- 01.00’a kadar yaşlısı, genci, kadını, erkeği, çocuğu, öğrencisinin büyük bir mutluluk içerisinde alışveriş yaparak gezdiğini çay ocaklarında, parklarda oturduklarına dikkat çeken Valimiz Sayın TOPRAK, konuşmasını şöyle tamamladı:
- ''Dünyanın en şirin ve huzurlu illerinden birinde yaşıyoruz''
''Tozdan topraktan arınmış, içme suları devamlı akar hale gelmiş bence Türkiye'nin değil dünyanın en şirin ve huzurlu illerinden birinden yaşıyoruz. Eskiden bu huzur görülebiliyor muydu, görülemiyordu. Devamlı bir çatışma ortamı, devamlı bir gerginlik, kepenk kapatma, devamlı tehdit, haraç almalar hangisi daha güzel sizin takdirlerinize sunuyorum. Şu andaki bu huzur ortamımı yoksa önceki karmaşa ortamımı. Fakat bu huzur ortamı da kendiliğinden meydana gelen bir şey değil. Biz her ne kadar şefkatimizi, sevgimizi olması gerektiği şekli ile idareciler olarak sizlere en samimi şekilde göstermekle beraber bu düzeni bozmaya çalışanlara da gerekli dersleri bütün şehir ve kırsal kesimlerde güvenlik güçlerimiz gösterdiler ve bunun neticesinde bu huzur geldi. Fakat burada halkımızın teveccühüne, bizlere güvenine, bizlerle beraber olmalarına, birlik ve beraberliği bozmamalarına da özellikle teşekkür etmek istiyorum. Şunu da belirtmek istiyorum ki bu huzur ortamından geriye dönüş azla olmayacaktır. Bu noktadan kesinlikle geriye dönüş olmayacaktır. Halkımız da, devletimiz de bunun bilincinde ve aynı zamanda kararlılığında. Artık buradaki 40 senedir eziyet çeken vatandaşımız işinde, gücünde, ticaretinde, çalışmasında olacak inşallah huzur içinde. İstanbul'daki vatandaşımız ne kadar rahatsa, huzurluysa buradaki vatandaşımızda o kadar rahat o kadar huzurlu olacak o kadar işinde, gücünde olacak. İdarecisiyle, öğrencisiyle, işçisiyle herkes el ele kol kola aydınlık geleceğe ülkemizle beraber gideceğiz. Valiliğimiz, kaymakamlıklarımız, devlet dairelerimiz, askeri makamlarımız sizlerin her türlü derdi ile dertlenmektedir. Her türlü problemlerinizin çözülmesi için seferber olmak durumundadır. Kapımız 24 saat hepinize açıktır. Allah bu birliğimizi, dirliğimiz bozmasın. Biz her zaman uyanık olalım. Bu vesile ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyorum, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.''